ÖNDER Ramazan Bayramı Geleneksel Bayramlaşma Programı, Yönetim Kurulu üyeleri, il ve ilçe dernek başkanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. Bayramlaşmaya katılan Prof. Dr. Sadettin Ökten, “Çocuklarımıza ve gençlerimize istememeyi ve ihlasla çalışmayı öğretmeliyiz. O zaman değişim ve dönüşümü yaşayacağız” dedi.
ÖNDER Ramazan Bayramı Geleneksel Bayramlaşma Programı, Yönetim Kurulu üyeleri, il ve ilçe dernek başkanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. Bayramlaşmaya katılan Prof. Dr. Sadettin Ökten, “Çocuklarımıza ve gençlerimize istememeyi ve ihlasla çalışmayı öğretmeliyiz. O zaman değişim ve dönüşümü yaşayacağız” dedi.
ÖNDER Ramazan Bayramı Geleneksel Bayramlaşma Programı, Yönetim Kurulu üyeleri, il ve ilçe dernek başkanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. Bayramlaşmaya katılan Prof. Dr. Sadettin Ökten, “Çocuklarımıza ve gençlerimize istememeyi ve ihlasla çalışmayı öğretmeliyiz. O zaman değişim ve dönüşümü yaşayacağız” dedi.
Geleneksel Bayramlaşma Programı, Hafız Osman Bostancı’nın Kur’an-ı Kerim tilaveti, ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan’ın konuşması ve Prof. Dr. Sadettin Ökten’in sohbeti ve ÖNDER önceki dönem Yönetim Kurulu üyesi Sabri Otağ’ın duasıyla gerçekleştirildi.
Türkiye başrolü oynamak zorunda
Programda katılımcılara hitap eden Prof. Dr. Sadettin Ökten, İslam medeniyetinin 21. asrın ilk çeyreğinde bir toparlanma sürecinde olduğunu belirterek, “İslam memleketlerinin hiçbirinde Türkiye’nin sahip olduğu siyasi, mali, idari iktisadi disiplin yok. Tarihe baktığımızda bunu görüyoruz, bu sebeple Türkiye başrolü oynamak zorunda” dedi. Geçen asrı babası Mahmut Celaleddin Ökten üzerinden değerlendirdiğini belirten Ökten, onların modernitenin hakim olduğu çok ümitsiz bir dönemde umudu kendi içlerinde muhafaza ettiklerini, taviz vermeden gençleri yeni bir zamana hazırladıklarını söyledi.
Boşluğu ilim ve hikmetle doldurmak
Bir dünya cenneti yaratmaya çalışan modernitenin 1. ve 2. Dünya savaşlarıyla çöktüğünü şimdi yeni bir dünya savaşının içinde olduğumuzu belirten Ökten özetle sözlerini şöyle sürdürdü: Küreselleşme sizi olabildiğince çok satın almaya yöneltiyor ve sizi derinleştirmiyor. Ben satın almayın diyorum, müstağni kalın. Peki bu boşluğu nasıl doldururuz? İlim ve hikmetle doldururuz. İnsan varlığı içgüdünün ötesine geçtiği zaman zihnini, zihnin ötesine geçtiğinde de duygularını keşfeder. Bu kriterle baktığım zaman gördüğüm şudur; batı dünyasının zayıf tarafı sizin onların estirdiği rüzgarlara kapılmamanızdan geçiyor. Eğer bunu başarabilirseniz siz kendinizi fark edeceksiniz.
Dünyanın ekseni değişecek
Genç anne ve babalar, çocuklarına ‘bu olmaz’ diyerek sınırları öğretmediler. Bu sınırlar aynı zamanda İslam medeniyetinin edep sınırlarıdır. Bunu öğretmeyince bizim insanımız her şeyi ister hale geldi. Bir defa biz istememeyi öğrenmeliyiz. İkincisi bize verilen makamın emanet olduğunu bilmeliyiz. Ramazan Bayramı’yla beraber bize düşen yeniden bir silkinişe gitmek, istememeyi, kendimize, çocuklarımıza, gençlere anlatmak. Hizmet aşkıyla onları tanıştırmak, kibir denilen madde ile varolmaktan kurtulmak. Biz bu iki noktada, istememeyi öğrendiğimiz ve ihlasla çalıştığımızda bir başka istikamete gideceğiz. Türkiye eğer birkaç seneyi sabırla, selametle, çalışarak Cenabı Allah’ın inayeti sayesinde aşabilirse dünyanın ekseni değişir. İslam medeniyeti bir ümide kavuşur.
Yeni yüzyılın kadroları buradan çıkacak
ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan da 73 yıllık imam hatiplerin hayatında en rahat dönemde olduklarını belirterek, “Bu yüzyıla damga vuran, ülkemizi önümüzdeki yüzyıla da taşıyacak isimler hamdolsun imam hatip camiasının içinden çıktı” dedi. Şimdi yeni bir yüzyılla, Türkiye yüzyılı ile karşı karşıya olduğumuzu belirten Ceylan, “Önümüzde çok uzun bir süre var. Biz inanıyoruz ki imam hatip camiasına emek veren kadrolar sahayı kuşatır, okul okul, kapı kapı dolaşır sistemli bir şekilde çalışırsak Türkiye’nin yeni yüzyılını inşa edecek kadrolar imam hatip okullarından çıkacak buna inanıyoruz. Bunun için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Yanlışları düzeltmek için sahada olacağız
Şu anda Gazze’de dünyanın gözü önünde bir soykırım yaşandığı hatırlatan Ceylan, “Biz elimizle, dilimizle, kalbimizle buğzu kuşanmış durumdayız. Artık daha aktif, sahada olmamız gerektiğini, ümmet coğrafyasının kurtuluşunun bizim iyi nesiller yetiştirmemizle alakalı olduğunu düşünüyoruz” dedi. Ümmet coğrafyasının gözünü Türkiye’ye diktiği bir dönemde daha çok çalışma çağrısında bulunan Ceylan, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu akşam burada buluşan kadroların tamamıyla sahada görev alan, bu işi değiştirip dönüştürebilecek kadrolar olduğuna inanıyoruz. Artık kalbimizle buğz etme, dilimizle söyleme dönemini geçtik. Elimizle değiştirmek, yanlışları düzeltmek için inşallah sahada olacağımız bir dönem olur diye ümit ediyorum.
